Mide Ekşimesi-Yanması Gastrit İçin Hangi Doktordan Randevu Alınır?

Mide Ekşimesi-Yanması Gastrit için hangi doktordan randevu alınır? Sürekli Mide ekşimesi olan, ağzına safra gelen, midesinde yanma olan vatandaşlar hangi doktordan randevu almalıdır? Mide şikayetlerinin çoğunluğu gastrit şikayetidir. Gastrit nedeniyle Sağlık Bakanlığı aile Hekimi ve Hastanelerden Merkezi Hekim Randevu Sistemini kullanarak randevu almak isteyen vatandaşlar hangi branştan MHRS randevusu almalıdır?

Gastrit için hangi doktordan Mhrs Randevu Alınır? Gastrite hangi bölüm bakar?Gastrit için hangi branşta muayene olunur? Gastrit muayenesi için Mhrs’den hangi bölüme randevu almak gerekir? Mhrs Randevu Gastrit.

-Gastrit midenin iç yüzünde bulunan mukoza tabakasının iltihaplanmasıdır.

-Erişkinlerde ileri yaşlarda olmak üzere tüm toplumda sık görülen bir rahatsızlıktır.

-Gastrit, çoğunlukla bakteriyel enfeksiyon sonucu oluşur.

-Yoğun antibiyotik tedavisi sonucu başarılı bir tedavi gerçekleştirilir.

-Belirti vermeden de görülebilen bir hastalıktır.

Gastrit için hangi doktordan MHRS Randevusu alabilirim.

-Öncelikle aile hekiminizden mhrs randevu alıp muayene olunuz onun yönlendirmesiyle uzman hekime muayene olabilirsiniz.
-Doğrudan uzmana gidecekseniz Dahiliye (iç Hastalıkları) Uzmanından MHRS Randevu alabilirsiniz.

-Gastrit olanlar gastrolojide de muayene olabilirler mhrs randevu almayı da unutmayın.

Gastrit nedir?

Gastrit mide mukozasının  bir çeşit inflamasyonudur (Yangı).  Bu  değişik etkenlerin  yaptığı  uyarı  sonrasında beyaz  kan  hücrelerinin mukozada  birikmesi anlamına  gelir. Gastrit akut veya  kronik  olabilir.

Gastritin sebepleri nelerdir?

Helicobacter pylori (HP) :
Kronik  gastritin  en sık  görülen  nedenidir. HP  ağız  yoluyla  alınarak  midede  yerleşen  ve  burada  gastrit  olarak  adlandırdığımız  bir iltihap oluşturan,  spiral  şeklinde  bir  bakteridir. Mide mukozasını örten  mukus  tabakasının  altında  yerleşerek  mide asidinden ve diğer etkenlerden korunarak  yaşamını  sürdürür. HP  hem  salgıladığı toksinlerle ve hem de vücudun bakteriye  karşı oluşturduğu immun  yanıt (vücudun bağışıklık sisteminin bakteriye karşı oluşturduğu  yanıt) sonrasında ortaya çıkan bazı maddelerle mukus  tabakasını  zayıflatarak mide mukozasını  asit  ve diğer saldırgan faktörlere  duyarlı  hale  getirir. Gelişmekte olan ülkelerde  genellikle çocukluk   çağında alındığından tedavi edilmediğinde mide mukozasında hayat   boyu  süren  bir  kronik iltihaba  sebep olur.Yaşlı popülasyonda  daha  fazla olmak üzere toplumumuzun  yaklaşık %80 inin bu  bakteri ile  enfekte olduğu gösterilmiştir.  HP enfeksiyonu ülser  oluşumunda  önde  gelen faktörlerden biri olarak kabul edilmekle  birlikte  bu bakteri ile enfekte olan insanların  hepsinde ülser oluşmaması  ve son yıllarda  giderek artan  oranlarda HP negatif  ülserlerin saptanması  ülser oluşumunda HP  yanında  başka  faktörlerin de etkili olduğunu  düşündürmektedir.

Günümüzde HP enfeksiyonun neden olduğu kabul edilen   hastalıklar şekilde görülmektedir.   HP  Dünya  Sağlı  Örgütünce (WHO) 1.derece  kanserojen  faktörler arasında  kabul edilmiştir. Bakterinin  midede varlığı endoskopik biyopsi, üre-nefes testi ve kan  ve dışkıda  antikor  ve antijen aranması  gibi  testlerle gösterilebilir. Midede  HP  varlığı saptanan   hastalarda  bazı  özel  ilaç  rejimleri kullanılarak bakteri mideden  temizlenir. Bu tedavinin etkinliği %80-85  civarındadır.

Aspirin  ve antiromatizmal ilaçlar :
Bu tür  ilaçlar  mide mukozasındaki  koruyucu mekanizmaların zayıflamasına yol açmak suretiyle mukozanın  asit  ve diğer saldırgan   faktörlere  karşı hassasiyetini artırırak  gastrit oluştururlar. Oluşan  gastrit hiçbir  belirti  vermeden sezsiz geçirilebileceği gibi  kronik formda ve ülser / kanama gibi komplikasyonların  oluşumu ile birlikte de seyredebilir.

Otoimmun gastrit :

Vücudun bağışıklık sistemi (immun sistem)  bazı durumlarda yanlışlıkla  kendi  doku  ve organlarına  karşı  aktif hale  gelebilir  ve bu doku  ve organları hasarlayıcı  maddeler ve hücreler oluşturabilir (Otoimmunite ve otoimmun  hastalıklar). Hipotiroidi (Hashimato tiroiditi), Sjögren sendromu, romatoid artrit, lupus, tipI diabet bu gurup hastalıklar arasında sayılabilir. Mide mukozasındaki bazı  hücreler de  immun  sistemin  hedefleri arasında olabilir ve bu durum  kronik  gastrit ve mide  mukozasında asit salgılayan  hücrelerin  kaybı ile giden  bir hastalığın ortaya çıkmasına  sebep olur. Bu hastalarda mide  asidinin azalması  yanında vücutta  demir ve B12  vitamini  eksikliğine bağlı kansızlık da   görülür ve bu durum otoimmun  gastrit  ve pernisiyöz anemi olarak adlandırılır. Bu  tür  midelerde  yaşamın  ilerleyen  dönemlerinde mide kanseri oluşma  olasılığı  normal kişilere  göre artmıştır.

Alkol :
Alkol  ve  diğer kimyasal  maddeler mide mukozasında  hasarlanma oluşturabilirler. Normal  dozda kullanıldığında  ve aç karına içilmediği  alkolün mide mukozasında  belirgin  bir  gastrit oluşturması beklenmez.

Hipertrofik  gastritis :
Midenin iç yüzünü kaplayan mukozal kıvrımların  inflamasyon nedeniyle kabalaşması ve genişlemesi  sonrasında ortaya çıkan  gastrit hipertrofik  gastrit olarak adlandırılır.  Bu  tür  gastritin  bir türü Menetrier hastalığı olarak bilinir. Mide  mukozasından  aşırı protein  kaybı sonucunda  kanda protein  seviyesi düşer  ve ödem oluşur.

Gastrit ne gibi belirtiler oluşturur?

Gastritin belirtileri akut  veya  kronik oluşuna  göre  değişir. Akut gastritte karnın  üst kısmında ağrı, gaz, geğirme, yanma, ekşime,bulantı ve kusma gibi bulgular  görülürken  kronik  gastritte  ağrı daha az belirgin olup yemek sonrasında şişkinlik ve dolgunluk hissi, erken doyma, bulantı hissi, geğirme, iştahsızlık ve  ağızda kötü tat  gibi dispeptik yakınmalar daha sık görülür. Kronik  gastritte  ağrı belirginleştiğinde gastrit  zemininde ülser  veya başka  hastalıkların gelişmiş olabileceği düşünülür. Aspirin  ve antiromatizmal ilaçların  kullanımı  sonrasında oluşan akut gastritte  gizli  veya  aşikar  kanama oluşabilir.

Gastrit nasıl teşhis edilir?

Hastadan  ayrıntılı  bir  hikaye alınması  ve  dikkatli  bir beden muayanesi sonrasında, gastritten şüphelenildiğinde  doktorunuz size şikayetlerinizi hafifletecek  bir  tedavi düzenleyebilir. Bununla  birlikte  gastritin  kesin  teşhisi için  endoskopi (gastroskopi) yapılarak mukozanın  görülmesi  ve  mutlaka patolojik inceleme için  doku örneği alınması  gerekir (biyopsi).  Gastrit düşündüren şikayetlerle  başvuran her  hastada endoskopi yapılması gerekli değildir. Özellikle 40 yaş altındaki hastalarda, endoskopi yapılmasını gerektirecek  başka bir  sebep yoksa,   kan veya dışkı örneği kullanılarak yapılan testlerle   HP enfeksiyonun  varlığı araştırılabilir.

Gastritin komplikasyonları nelerdir?

HP nin  sebep olduğu kronik  gastrit zemininde  sık olmasada mide ve oniki parmak barsağı ülseri, lenfoma ve  mide kanseri gibi ciddi koplikasyonlar gelişebilir. HP gastritinin sebep olduğu  lenfoma erken  dönemde  MALT lenfoması (MALT = Mucosa associated lenfoid  tissue) olarak  adlandırılır  ve  hastalığın erken  döneminde bakterinin temizlenmesi  ile tam iyileşme sağlanabilir. Aspirin  ve antiromatizmal ilaçlaların sebep olduğu  gastrit bazen  ciddi olabilen  kanamarla  birlikte olabilirler.

Gastrit nasıl tedavi edilir?

Gastritin  tedavisi  sebebe  göre  yapılır. Çoğu  zaman  mide asidinin  azaltılması şikayetlerin  hafiflemesini  sağlar. HP  pozitif  bulunan olgularda bakterinin temizlenmesine yönelik  en az iki antibiyotik içeren 1 veya iki haftalık tedavi kürleri  uygulanır. Aspirin  ve antiromatizmal ilaçlar  kullanan  hastalarda bu ilaçların kesilmesi  ve / veya kullanım gerekliliğinin  gözden geçirilmesi uygun olur. Daha özel  gastrit  tiplerinde ve komplikasyon gelişen  vakalarda  sebebe  ve ortaya çıkan  komplikasyonlara yönelik  tedavi  yöntemleri   uygulanır.
Prof. Dr.Ahmet DOBRUCALI

doktorsitesi.com

(Visited 253 times, 1 visits today)